Toplumların düzeni, bireylerin sınırlarını bilmesiyle korunur. Ne yazık ki bugün, bu sınırları hiçe sayan, had bilmez bir üslup her yeri sarmış durumda. Her konuda fikri olan ama fikrine bilgi eşlik etmeyenler... Herkese laf yetiştirip, kendi ayıbını görmeyenlere hitaben
Dilek Diye Kendini gazeteci vasfına koymuş biri Nevşehir de görev yapan gazetecileri aşağılar bir şekilde Sosyal mecrasında şunu yazıyor
Nevşehir Kamuoyuna; "Ben 23 yıl boyunca dünyanın yaklaşık 50 ülkesinde ve Türkiye'nin 81 ilinde gazetecilik yaparak ülkeme hizmet ettim. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımızın çatısı altında görev yapıyor, devletimin, milletimin, yaşadığım şehrin ve bölgenin çıkarlarını her zaman ön planda tutuyorum. Bu nedenle kendimi sosyal medya kullanıcılarıyla aynı yerde görmüyor, onları meslektaşım olarak kabul etmiyorum. Aynı toplantılarda bulunmak ve ayrı havayı solumak beni rahatsız ediyor." Diye
Eleştiri elbette değerlidir ama ölçüsüzlük, hakaret, kibir ve bilmeden konuşmak artık marifet gibi sunuluyor. Özellikle sosyal medya çağında, ekranın arkasına saklanıp her konuda ahkâm kesen, haddini aşan tavırlar toplumun nezaketini ve saygısını zedeliyor.
Haddini bilmek, bir eksiklik değil; erdemdir. Her şeyi bilmek zorunda değiliz ama bilmediğimiz konularda susmayı, dinlemeyi öğrenmeliyiz. İnsan olmak; sadece konuşmak değil, yeri geldiğinde susmak, anlamak ve saygı göstermektir.
Unutma, hadsizlik sesini duyurmaz; sadece karakterini ortaya koyar. Ve karakter dediğin şey, en çok sınır bildiğinde değer kazanır.
Haddini bil hadsiz!