MEHMET SAVRAN
Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS
Sema Yurtbilir Yavuz
Köşe Yazarı
Sema Yurtbilir Yavuz
 

Korona günlerinde kırılgan kesimler

  Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye gündemini de değiştiren Corona Virüs salgını nedeniyle normal hayatlarımız askıya alınmış durumda. Bu günlerde en büyük sıkıntıyı yaşayanlar ise yine “kırılgan gruplar” olarak isimlendirebileceğimiz ve hayat normal akışında seyrederken dahi dezavantajlı durumda olan gruplardır. Kimdir bu gruplar? Kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlılar, yoksullar gibi birçok kesimi sıralayabiliriz…Bu tür olağanüstü durumlar, takdir edersiniz ki, en çok bu kesimleri etkilemektedir.   Bu olağanüstü koşullar, fırsat bulup da yazamadığım çok önemli bir konuyu ve toplantıyı da burada aktarma ihtiyacı doğurdu bende. 10 Mart tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiş bir çalıştay. “Türkiye’de Adalete Erişim İçin Adli Yardım Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek Projesi” başlıklı bir projenin birinci bölge çalıştayı ve birinci danışma kurulu toplantısı yapıldı. Bu proje, işte tam da bu kırılgan grupların adalete eşit şekilde erişimdeki ihtiyaçlarına cevap verecek bir proje. Türkiye Barolar Birliği’nin ana faydalanıcısı olduğu, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün ortak olarak katıldığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülmekte olan ve kısaca ILAP olarak isimlendirilen proje, İsveç tarafından finanse edilmektedir. Projeyi gerçekleştirecek olan pilot barolar ise, Nevşehir, Samsun, Antalya, Balıkesir, Denizli, Rize ve Mardin barolarıdır. Proje kapsamında Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı Mağdur Hakları Daire Başkanlığı, Birleşmiş Milletler temsilcileri Nevşehir Barosu ile görüşmeler yapmış, alt yapı hazırlıklarına başlanmıştır. Bu kapsamda Nevşehir’de faaliyet gösteren bazı sivil toplum örgütleri ve kurum amirleri ile de görüşmeler yapılmıştır. 10 Mart 2020 tarihinde düzenlenen çalıştay ise Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirerek toplumun kırılgan gruplarına yönelik oluşturulan ağın ve koordinasyonun güçlendirilmesini amaçlamıştır.   Proje kapsamında kurulacak olan ve isminin kısaca ŞÖM (Şiddet Önleme Merkezi) olarak anıldığı merkezde özellikle kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, toplumun bütün kırılgan kesimlerine profesyonel hizmet verilmesi amaçlanmaktadır. Bilindiği üzere, verilecek adalet hizmetini karşılamaya ekonomik gücü olmayan kırılgan grupların ilk başvuru yeri, barolar içerisinde yer alan adli yardım komisyonlarıdır. Adli yardıma ihtiyacı olan kişilerin başvuruları bu komisyonlarda değerlendirilir. Yine biliyoruz ki mevcut sistem, mağdurların ihtiyaçlarına gerek fiziki imkânsızlıklar, gerekse elde olmayan yasal ve sair imkânsızlıklar nedeni ile gerektiği gibi cevap verememektedir. Böyle bir merkez kurulduğu takdirde, kırılgan grupların da adalet sistemine eşit koşullarda erişebilmesi için profesyonel destek sağlayacak, alanında uzman, gerekli bütün eğitimleri almış, mağdur hakları konusunda duyarlı personel ile üst düzey hizmet verilmesi amaçlanmaktadır. Bu proje ile aslında bir bakıma Anayasamızın eşitlik ilkesinin gereği de yerine getirilecektir. “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” (madde 10) İstatistiksel verilere baktığımızda göreceğimiz üzere, toplumun en kırılgan olan kesimi kadınlar ve çocuklardır. Dolayısıyla öncelikli hedefi kadınlar ve çocuklar olan, ama diğer kırılgan grupları da kapsayan bu projenin şehrimizde adalete erişim sorunlarını minimal düzeye indireceğinden umutluyuz.   Gelelim bu önemli çalıştaya kiminle beraber katıldığımıza…Nevşehir’in güçlü sivil toplum örgütü Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu’nu temsilen gazeteci-yazar Selma KÜÇÜKGÜL ablamız da bu projede bize destek veren sivil toplum temsilcisi olmaya söz verdi. Deneyimleri ve öngörüsünden fazlasıyla istifade ettiğimiz Selma KÜÇÜKGÜL’e de bu katkı ve desteklerinden dolayı teşekkürü borç biliyorum. Ve yine Nevşehir Baromuz da taşın altına elini koyduğu için bir teşekkürü hak ediyor.   Her anlamda eşitliğin tam olarak sağlanabildiği bir dünya özlemi ile sağlıcakla kalın…  
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2020 - Pazartesi

Korona günlerinde kırılgan kesimler

 

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye gündemini de değiştiren Corona Virüs salgını nedeniyle normal hayatlarımız askıya alınmış durumda. Bu günlerde en büyük sıkıntıyı yaşayanlar ise yine “kırılgan gruplar” olarak isimlendirebileceğimiz ve hayat normal akışında seyrederken dahi dezavantajlı durumda olan gruplardır. Kimdir bu gruplar? Kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlılar, yoksullar gibi birçok kesimi sıralayabiliriz…Bu tür olağanüstü durumlar, takdir edersiniz ki, en çok bu kesimleri etkilemektedir.

 

Bu olağanüstü koşullar, fırsat bulup da yazamadığım çok önemli bir konuyu ve toplantıyı da burada aktarma ihtiyacı doğurdu bende. 10 Mart tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiş bir çalıştay. “Türkiye’de Adalete Erişim İçin Adli Yardım Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek Projesi” başlıklı bir projenin birinci bölge çalıştayı ve birinci danışma kurulu toplantısı yapıldı. Bu proje, işte tam da bu kırılgan grupların adalete eşit şekilde erişimdeki ihtiyaçlarına cevap verecek bir proje. Türkiye Barolar Birliği’nin ana faydalanıcısı olduğu, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün ortak olarak katıldığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülmekte olan ve kısaca ILAP olarak isimlendirilen proje, İsveç tarafından finanse edilmektedir. Projeyi gerçekleştirecek olan pilot barolar ise, Nevşehir, Samsun, Antalya, Balıkesir, Denizli, Rize ve Mardin barolarıdır. Proje kapsamında Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı Mağdur Hakları Daire Başkanlığı, Birleşmiş Milletler temsilcileri Nevşehir Barosu ile görüşmeler yapmış, alt yapı hazırlıklarına başlanmıştır. Bu kapsamda Nevşehir’de faaliyet gösteren bazı sivil toplum örgütleri ve kurum amirleri ile de görüşmeler yapılmıştır. 10 Mart 2020 tarihinde düzenlenen çalıştay ise Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirerek toplumun kırılgan gruplarına yönelik oluşturulan ağın ve koordinasyonun güçlendirilmesini amaçlamıştır.

 

Proje kapsamında kurulacak olan ve isminin kısaca ŞÖM (Şiddet Önleme Merkezi) olarak anıldığı merkezde özellikle kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, toplumun bütün kırılgan kesimlerine profesyonel hizmet verilmesi amaçlanmaktadır. Bilindiği üzere, verilecek adalet hizmetini karşılamaya ekonomik gücü olmayan kırılgan grupların ilk başvuru yeri, barolar içerisinde yer alan adli yardım komisyonlarıdır. Adli yardıma ihtiyacı olan kişilerin başvuruları bu komisyonlarda değerlendirilir. Yine biliyoruz ki mevcut sistem, mağdurların ihtiyaçlarına gerek fiziki imkânsızlıklar, gerekse elde olmayan yasal ve sair imkânsızlıklar nedeni ile gerektiği gibi cevap verememektedir. Böyle bir merkez kurulduğu takdirde, kırılgan grupların da adalet sistemine eşit koşullarda erişebilmesi için profesyonel destek sağlayacak, alanında uzman, gerekli bütün eğitimleri almış, mağdur hakları konusunda duyarlı personel ile üst düzey hizmet verilmesi amaçlanmaktadır. Bu proje ile aslında bir bakıma Anayasamızın eşitlik ilkesinin gereği de yerine getirilecektir. “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” (madde 10) İstatistiksel verilere baktığımızda göreceğimiz üzere, toplumun en kırılgan olan kesimi kadınlar ve çocuklardır. Dolayısıyla öncelikli hedefi kadınlar ve çocuklar olan, ama diğer kırılgan grupları da kapsayan bu projenin şehrimizde adalete erişim sorunlarını minimal düzeye indireceğinden umutluyuz.

 

Gelelim bu önemli çalıştaya kiminle beraber katıldığımıza…Nevşehir’in güçlü sivil toplum örgütü Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu’nu temsilen gazeteci-yazar Selma KÜÇÜKGÜL ablamız da bu projede bize destek veren sivil toplum temsilcisi olmaya söz verdi. Deneyimleri ve öngörüsünden fazlasıyla istifade ettiğimiz Selma KÜÇÜKGÜL’e de bu katkı ve desteklerinden dolayı teşekkürü borç biliyorum. Ve yine Nevşehir Baromuz da taşın altına elini koyduğu için bir teşekkürü hak ediyor.

 

Her anlamda eşitliğin tam olarak sağlanabildiği bir dünya özlemi ile sağlıcakla kalın…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.