Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS
Sema Yurtbilir Yavuz
Köşe Yazarı
Sema Yurtbilir Yavuz
 

Ataerkillik Yine Boş Durmuyor Ama Kadınlar da Boş Durmuyor

  Çocuk istismarı faillerine yönelik af girişimlerinin küçük bir azınlık tarafından Meclis gündemine getirilme çabası oldukça rahatsız edici iken, bir taraftan da Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması için baskı oluşturma gayretleri devam ediyor. Bir kısım siyasi iradenin ise bu küçük azınlığın taleplerine karşılık verme gayreti içerisine girmiş bulunduğunu görüyoruz.   “Erken evlilik mağdurları” ismi altında ne olduğu, nereden çıktıkları belirsiz bir takım aktörleri kullanarak, mağdur kavramını dahi çarpıtıp kamuoyu oluşturma derdine düşen bu kesim, aslında İstanbul Sözleşmesi’ni istemeyen kesim ile aynı. 13 yaşında evlilik hayatına girdirilmiş bir çocuğun bulunduğu ilişkide çocuğu değil de istismarcıyı mağdur olarak gösterebilmek gerçekten büyük bir algı yanıltma operasyonu.   Bütün bu algı operasyonlarına rağmen toplumun çok büyük bir kesimi erken evliliklere karşı. Kendilerini “Müslüman Feministler” olarak tanımlayan HAVLE Kadın Derneği’nin bu yıl yaptıkları araştırmaya göre, “Kızınızı 18 yaşından önce evlendirir misiniz?” sorusuna, yüzde 91,8 hayır diyor. Toplumun büyük bir kesimi ideal evlilik yaşını kadınlar için 24, erkekler için 26 olarak belirtiyor.   Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi için de durum aynı. Bu sözleşmeden rahatsız olan kesim küçük bir azınlık. Fakat çok büyük yaygara koparıyorlar. Hukuku tanımayan, toplum düzenini sağlayan kurallardan rahatsız olan bu kesim, ataerkil sistemi muhafaza etme talepleri ile toplumu ve ülkeyi ilkel koşullara götürmenin gayretine düşmüş durumda. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, ensest, kadın sünneti, ayrımcılık, eşitsizlik gibi birçok konuda düzenleme getiren sözleşme, ataerkil, heteroseksüel, erkek egemen dünyanın kodlarına uymuyor. Kendisi dışındakilere yaşama hakkı tanımayan, hatta öldürülmesi için teşvik eden zihniyetleri bile içinde barındıran bir anlayışın saldırısı ile karşı karşıyayız.   Kadınlar bu saldırılara karşı gardını almış durumda. Boş durmuyor, sürekli çalışıyorlar. Çocuklara, kadınlara, insan haklarına sahip çıkmak gayreti içindeler. Türkiye’nin dört bir yanından, farklı mecralardan, düşüncelerden kadınlar, el ele, gönül birliği ile “TCK 103 Kadın Platformu” adı altında çocuk istismarı affının, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının getireceği felaketleri anlatıyor. Kadınların tek istediği şiddet görmemek, öldürülmemek, eşit şartlarda yaşamak, erken evlendirilmemek ve cinsiyeti nedeniyle hiçbir insanın ayrımcılığa uğramaması. Ayrımcılığın, eşitsizliğin önünde duran yasaların ve sözleşmelerin uygulanması.   Çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve her türlü insan hakkı sorunu siyaset üstü sorunlardır. Bu nedenle herkesin çok geç olmadan bu taşın altına elini koyması ve daha fazla çözüm üretebilmek için uğraşması gerekir. Mevcut kazanımları yok etmek asırlarca geriye gitmek demektir.  
Ekleme Tarihi: 20 Temmuz 2020 - Pazartesi

Ataerkillik Yine Boş Durmuyor Ama Kadınlar da Boş Durmuyor

 

Çocuk istismarı faillerine yönelik af girişimlerinin küçük bir azınlık tarafından Meclis gündemine getirilme çabası oldukça rahatsız edici iken, bir taraftan da Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması için baskı oluşturma gayretleri devam ediyor. Bir kısım siyasi iradenin ise bu küçük azınlığın taleplerine karşılık verme gayreti içerisine girmiş bulunduğunu görüyoruz.

 

“Erken evlilik mağdurları” ismi altında ne olduğu, nereden çıktıkları belirsiz bir takım aktörleri kullanarak, mağdur kavramını dahi çarpıtıp kamuoyu oluşturma derdine düşen bu kesim, aslında İstanbul Sözleşmesi’ni istemeyen kesim ile aynı. 13 yaşında evlilik hayatına girdirilmiş bir çocuğun bulunduğu ilişkide çocuğu değil de istismarcıyı mağdur olarak gösterebilmek gerçekten büyük bir algı yanıltma operasyonu.

 

Bütün bu algı operasyonlarına rağmen toplumun çok büyük bir kesimi erken evliliklere karşı. Kendilerini “Müslüman Feministler” olarak tanımlayan HAVLE Kadın Derneği’nin bu yıl yaptıkları araştırmaya göre, “Kızınızı 18 yaşından önce evlendirir misiniz?” sorusuna, yüzde 91,8 hayır diyor. Toplumun büyük bir kesimi ideal evlilik yaşını kadınlar için 24, erkekler için 26 olarak belirtiyor.

 

Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi için de durum aynı. Bu sözleşmeden rahatsız olan kesim küçük bir azınlık. Fakat çok büyük yaygara koparıyorlar. Hukuku tanımayan, toplum düzenini sağlayan kurallardan rahatsız olan bu kesim, ataerkil sistemi muhafaza etme talepleri ile toplumu ve ülkeyi ilkel koşullara götürmenin gayretine düşmüş durumda. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, ensest, kadın sünneti, ayrımcılık, eşitsizlik gibi birçok konuda düzenleme getiren sözleşme, ataerkil, heteroseksüel, erkek egemen dünyanın kodlarına uymuyor. Kendisi dışındakilere yaşama hakkı tanımayan, hatta öldürülmesi için teşvik eden zihniyetleri bile içinde barındıran bir anlayışın saldırısı ile karşı karşıyayız.

 

Kadınlar bu saldırılara karşı gardını almış durumda. Boş durmuyor, sürekli çalışıyorlar. Çocuklara, kadınlara, insan haklarına sahip çıkmak gayreti içindeler. Türkiye’nin dört bir yanından, farklı mecralardan, düşüncelerden kadınlar, el ele, gönül birliği ile “TCK 103 Kadın Platformu” adı altında çocuk istismarı affının, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının getireceği felaketleri anlatıyor. Kadınların tek istediği şiddet görmemek, öldürülmemek, eşit şartlarda yaşamak, erken evlendirilmemek ve cinsiyeti nedeniyle hiçbir insanın ayrımcılığa uğramaması. Ayrımcılığın, eşitsizliğin önünde duran yasaların ve sözleşmelerin uygulanması.

 

Çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve her türlü insan hakkı sorunu siyaset üstü sorunlardır. Bu nedenle herkesin çok geç olmadan bu taşın altına elini koyması ve daha fazla çözüm üretebilmek için uğraşması gerekir. Mevcut kazanımları yok etmek asırlarca geriye gitmek demektir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.