Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS
Sema Yurtbilir Yavuz
Köşe Yazarı
Sema Yurtbilir Yavuz
 

Bütün farklılıklarımızla insanız

Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (NÜKÇAM) yaklaşık bir hafta süren 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri oldu. Bu etkinliklerde en çok dikkatimi çeken, çok ilgi çekici konularda dahi katılımın az olmasıydı. Aslında bu duruma çok şaşırmış değilim. Toplumda "kadın" denildiği zaman tüyleri diken diken olan insanların varlığı az değil. "Kadın" konusu bütün dünya toplumlarında her zaman ötelenmiş, endişe duyulmuş bir konu. İnsanlık tarihinden bu yana kadının ikinci sınıf, her zaman bir erkeğin koruması, gözetimi ve otoritesi altında bulunması gereken bir varlık olarak tanımlanmaya çalışılması, otorite kaybetme korkusunun yansımasından başka bir şey değildir kanaatindeyim. İnsanlık tarihinin çeşitli aşamalarında kadının erkeği baştan çıkaran, günaha iten, kötü, necis, cadı, şeytanla ortak bir varlık olarak sunulması, insan mı yoksa şeytan mı olduğunun tartışılması, hep bu korkunun göstergesi. Şunu da biliyoruz ki, insanlığın varoluşundan bu yana eşitsiz uygulamalar bir tek kadınlara yönelik olmamış, ırk, renk, din, dil, her türlü farklılık, eşitsizliğe sebep olmuştur. Küçücük dünyada kim üstünlük sahibi olmuşsa, "öteki"ne tahakküm hakkını sonuna kadar kullanmıştır. Bugün aynı zamanda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. 20 Kasım ise Dünya Çocuk Hakları Günü idi. Yeryüzünde haklar bakımından eşitsiz uygulamaların kurbanı olmuş, dezavantajlı hale getirilmiş milyonlarca insan var. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 1.maddesinde ifade edildiği üzere "Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler." TC.Anayasası'nın 10.maddesine göre ise "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." Hiç kimsenin kimseye karşı insan olmak bakımından bir üstünlüğünün olmadığı dünyada, ırk, renk, cinsiyet, din, dil, düşünce ayrımı yapmaksızın birbirinin haklarına saygılı bireyler olamadığımız sürece şiddet, kavgalar, savaşlar devam edecektir. Toplumlarda her zaman zayıf bırakılan kesimler var olacaktır. Hiçbir farklılığın üstünlük sebebi olarak kullanılmadığı, kaynaklara eşit ulaşabildiğimiz, hizmetlerden eşit yararlanabildiğimiz, fırsatların eşit sunulduğu bir dünya diliyorum. Sevgi ve barışla kalın.
Ekleme Tarihi: 03 Aralık 2017 - Pazar

Bütün farklılıklarımızla insanız

Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (NÜKÇAM) yaklaşık bir hafta süren 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri oldu. Bu etkinliklerde en çok dikkatimi çeken, çok ilgi çekici konularda dahi katılımın az olmasıydı. Aslında bu duruma çok şaşırmış değilim. Toplumda "kadın" denildiği zaman tüyleri diken diken olan insanların varlığı az değil. "Kadın" konusu bütün dünya toplumlarında her zaman ötelenmiş, endişe duyulmuş bir konu. İnsanlık tarihinden bu yana kadının ikinci sınıf, her zaman bir erkeğin koruması, gözetimi ve otoritesi altında bulunması gereken bir varlık olarak tanımlanmaya çalışılması, otorite kaybetme korkusunun yansımasından başka bir şey değildir kanaatindeyim. İnsanlık tarihinin çeşitli aşamalarında kadının erkeği baştan çıkaran, günaha iten, kötü, necis, cadı, şeytanla ortak bir varlık olarak sunulması, insan mı yoksa şeytan mı olduğunun tartışılması, hep bu korkunun göstergesi. Şunu da biliyoruz ki, insanlığın varoluşundan bu yana eşitsiz uygulamalar bir tek kadınlara yönelik olmamış, ırk, renk, din, dil, her türlü farklılık, eşitsizliğe sebep olmuştur. Küçücük dünyada kim üstünlük sahibi olmuşsa, "öteki"ne tahakküm hakkını sonuna kadar kullanmıştır. Bugün aynı zamanda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. 20 Kasım ise Dünya Çocuk Hakları Günü idi. Yeryüzünde haklar bakımından eşitsiz uygulamaların kurbanı olmuş, dezavantajlı hale getirilmiş milyonlarca insan var. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 1.maddesinde ifade edildiği üzere "Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler." TC.Anayasası'nın 10.maddesine göre ise "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." Hiç kimsenin kimseye karşı insan olmak bakımından bir üstünlüğünün olmadığı dünyada, ırk, renk, cinsiyet, din, dil, düşünce ayrımı yapmaksızın birbirinin haklarına saygılı bireyler olamadığımız sürece şiddet, kavgalar, savaşlar devam edecektir. Toplumlarda her zaman zayıf bırakılan kesimler var olacaktır. Hiçbir farklılığın üstünlük sebebi olarak kullanılmadığı, kaynaklara eşit ulaşabildiğimiz, hizmetlerden eşit yararlanabildiğimiz, fırsatların eşit sunulduğu bir dünya diliyorum. Sevgi ve barışla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.