KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ

Tülay Kumaşcı: “Hocamın Bakışlarındaki Derinliğin İçinde Eriyorum”

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.06.2014 - 18:51, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

Tülay Kumaşcı: “Hocamın Bakışlarındaki Derinliğin İçinde Eriyorum”

Adnan Oktar'ın güzel kediciklerinden olan Tülay Kumaşçı Nevşehir'de Haberin Merkezi www.lalehaber.com haber sitesine konuştu. Kumaşçı,Kedilerin de hayatın bir parçası olduğunu düşünüyorum, çok tatlı varlıklar olduğuna inanıyorum derken Adnan Oktar'ın bakışlarındaki derinliğin içinde eridiğini kaydetti. İşte Nevşehir'de Haberin Merkezi www.lalehaber.com haber sitesinin Tülay Kumaşçı ile yaptığı o özel röportaj; Öncelikle kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?  İTÜ Matematik Mühendisliği mezunuyum. İstanbul’da yaşıyorum. Allah’ı aşk derecesinde seviyorum, hayat gayem Allah’ın benden hoşnut olacağı şekilde yaşamak. Kendi işimin haricinde çeşitli internet sitelerinde güncel, politik ve hayata dair birçok konuda makaleler yazıyorum. Aynı zamanda İpekyolu dergisi yazarıyım. Yazmayı, insanlarla iletişim halinde olmayı seviyorum. Her türlü fikre saygı duyuyorum. Saygı çerçevesinde konuşmak ve fikir paylaşımında bulunmayı seviyorum. Allah sevgisinin ve barışın tüm dünyada hakim olması temel hedeflerimden. Sevgisiz bir dünya düşünemiyorum, barış zaten sevginin gereği. Bireysel, toplumsal ve devletler arası her konunun sevgi ile çözülebileceğine inanıyorum. Kedilerin de hayatın bir parçası olduğunu düşünüyorum, çok tatlı varlıklar.  A9 TV’de ne zaman çalışmaya başladınız? A9 TV’de kuruluşundan itibaren yer aldım. Hocamızın sohbet programlarına katılıyorum, ayrıca arkadaşlarımızla bizim yaptığımız sohbet programları da oluyor.   Niçin Adnan Oktar ile birlikesiniz? Canım Hocam Adnan Oktar’ı aşk derecesinde çok seviyorum. Dünyada en güvendiğim insan olduğunu söyleyebilirim. Kendisini tanıdığım yıllar içinde bu sevgi ve güvenim daha da arttı. Çünkü hayatının şahit olduğum anlarında aklını, vicdanını ve samimiyetini o kadar çok ve net gördüm ki, kendisinin yanında olduğum için çok mutluyum. Bu benim için çok büyük bir onur. Bildiğiniz gibi dünyada insanın güvenebileceği insan sayısı neredeyse yok gibi. Bunun nedeni, insanların Allah korkusunu ve sevgisini tam yaşamamaları. Oysa Adnan Oktar Allah’tan çok korkan ve her zaman dinin menfaati için yaşayan bir insan. Bu nedenle daima vicdanı ile hareket ediyor. Bunun yanında dünyada gerçek sevgiyi yaşayan insan sayısının da az olduğunu düşünüyorum, insanın gerçek sevgiyi yaşayabilmesi için Allah aşığı olması, derin imanla Allah’ı tutkuyla sevmesi gerekir. Doğrusunu isterseniz sevgiyi ben hocamızdan öğrendim. Eskiden sevgi dediğim duygunun aslında sevgi olmadığını, hiçbir zaman ruhumu tatmin etmediğini anladım. Hocamız sevginin kaynağının Allah olduğunu bilerek yaşadığı için Allah ona özel bir etkileyicilik ve heybet vermiş. İman, akıl ve Allah aşkı birleşince ortaya çıkan sevgi de tutkuya dönüşüyor. Bu da dünyadaki en büyük zevklerden biri. Zaten hocamızın bakışlarındaki bu tutku, insanın kendini sevginin derinliğinde bulmasına neden oluyor. Ben de hocamın bakışlarındaki derinliğin içinde eriyorum. Sizi Adnan Oktar ile birlikte olmaya sevk eden nedenler nedir? İlk başta hocamız benim imanlı bir insan olmama, Allah’ı tanımama, gerçek dini, Allah’ın yaşamamızı istediği Kuran dinini öğrenmeme vesile oldu. Hayatın gerçek anlamını anladım, kaderimi yaşadığımı ve Allah’ın her olayı bir hayırla yarattığının şuuruna vardım. Hocamızın hayatı da beni çok etkiledi. Bir insan çektiği onca zorluğa rağmen yılmadan, Allah için yaşamaya devam ediyorsa bu samimiyetinin en büyük delillerindendir. Hocamız sadece dindar olması nedeniyle haksız yere hapiste ve akıl hastanesinde tutulmuştur. Özellikle çok zorlu şartlarla karşı karşıya kaldığı halde hep Allah’a tevekkül etmiş ve her zaman Allah’tan yana tavır göstermiştir. Bu benim için çok büyük örnek teşkil ediyor. Hocamızın sabrı, teslimiyeti, kaderde olan olaylardaki hikmetleri görmesi benim kendisine hayranlığımı artırdı.  Tüm Türkiye'den ve hatta dünyadan sizleri takip edenler bulunuyor. En çok sizle ilgili neleri merak edip soruyorlar? Tabi ki kıyafetlerimiz ve yaşam şeklimiz dikkatlerini çekiyor. Bunun nedeni dini yaşayan insanların hep tek tip olmaları; toplum bu şekilde alışmış bir kere. Aslında insanlar Kuran’da anlatılan gerçek İslam dinini tam bilmiyorlar. Bağnazların insanlara tanıttığı bu değil çünkü, bağnazlar haşa Kuran’ı yeterli görmedikleri için, hurafelere dayalı, kendilerine has bir din ortaya koymuşlar, insanlara da bu dini empoze etmeye çalışıyorlar. Oysa kendileri de bu kurallara uymayı pek başaramıyorlar. Kısaca özetlemeye çalışırsam, bağnazlar müziğin, estetiğin, neşenin ve gülmenin, en önemlisi de hanımlara değer verilen bir toplumun tamamen yasak olduğunu söylüyorlar, kendi kitaplarına göre tabi. Bunu da uydurma hadislerle desteklemeye çalışıyorlar. Dünyanın cehennem gibi olması gerektiğini söylüyorlar.  Müslümanın devamlı ağlaması, fakir, bakımsız olması ve kadınların aşağı birer varlık olarak görülmesi onlar için dinin en önemli gereklilikleri. Oysa Allah Kuran’da bağnazların anlattıklarının tamamen aksini bize bildirmektedir. Müslüman her zaman neşeli olur, ağlamaz çünkü üzülmek, Allah sevgisi ve korkusu dışında gözyaşı dökmek Allah’a isyan anlamına gelir. Müslüman temiz ve bakımlı olur. Zaten Müslüman deyince akla imanın nurunun ve temizliğinin gelmesi gerekir. Kuran’da kadın korunmaktadır; özellikle miras ve boşanma konularında kadına çok büyük üstünlük verilmektedir. Ayrıca Peygamberimiz (sav) hadislerinde, kadınların bakımlı olması gerektiğini bildirmiştir. Müzik ise zaten Allah’tan çok büyük bir nimet ve güzelliktir. İnsanın ruhuna zevk veren, insanı Allah’a yakınlaştıran bir nimet. Bağnazlardan etkilenen ve bağnazların anlattıklarını din sanan insanlar doğal olarak bizi gördüklerinde şaşırıyorlar. Dini sohbette şık giyimli, bakımlı hanımların olmasını ve müzik dinlenmesini yadırgıyorlar. Oysa bizim yaptığımız Kuran’a uygun. Zaten biz Allah’tan korkan ve Allah için yaşayan bir arkadaş grubuyuz. Allah Kuran’da bunları yasaklamış olsaydı biz de buna kesinlikle uyardık.   Hep din üzerine yazılar yazıyorsunuz. ancak giyiminizden dolayı sizlere olumlu olumsuz ne gibi tepkiler geliyor? Aslına bakarsanız ilk başta geliyordu ancak şu anda beni tanıyan pek çok insanın konuşmalarımı dinleyip, paylaşımlarımı okudukça samimiyetimi gördüklerini düşünüyorum. Artık bu konuda bir tepki almıyorum. Hatta beni takip eden, hocamızın röportajlarını izleyen birçok modern ve eğitimli genç namaz kılmaya başladı. Konuşmalarında birbirlerine Allah’ı hatırlatıyorlar. Bu tabi ki beni çok sevindiriyor.   Estetik yaptırdınız mı? Hayır, kesinlikle yaptırmadım. Narkoz tehlikeli bir madde, Allah korusun ölüm riski var. Ancak zaruri bir ameliyat olma durumunda alınabilir. Keyfi bir olay için hayatı tehlikeye atmanın  vicdani sorumluluğu olabilir diye düşünüyorum.   Son olarak buradan sizlerin takipçilerine ne gibi mesajlarınız bulunuyor? Dünya hayatı gerçekten çok geçici, ahirette insanlara ne kadar dünyada kaldınız diye sorulduğunda hepsi bir göz açıp kapama vakti kadar diyor. Dünyada bile geçmişi çok zor hatırlıyor insan. Bu nedenle Allah’ın bir imtihan ortamı olarak yarattığı ve bizi sonsuz nimetlerle ödüllendirdiği bu dünyada Allah’ı çok anarak, Allah aşkı ve tutkuyla yaşamalarını tavsiye ederim. Her durumda sevgiyi tercih etsinler ve sevginin insan ruhunun en büyük ihtiyaçlarından biri olduğunu akıllarından hiç çıkarmasınlar.             
Adnan Oktar'ın güzel kediciklerinden olan Tülay Kumaşçı Nevşehir'de Haberin Merkezi www.lalehaber.com haber sitesine konuştu. Kumaşçı,Kedilerin de hayatın bir parçası olduğunu düşünüyorum, çok tatlı varlıklar olduğuna inanıyorum derken Adnan Oktar'ın bakışlarındaki derinliğin içinde eridiğini kaydetti.

İşte Nevşehir'de Haberin Merkezi www.lalehaber.com haber sitesinin Tülay Kumaşçı ile yaptığı o özel röportaj;

Öncelikle kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? 
İTÜ Matematik Mühendisliği mezunuyum. İstanbul’da yaşıyorum. Allah’ı aşk derecesinde seviyorum, hayat gayem Allah’ın benden hoşnut olacağı şekilde yaşamak.
Kendi işimin haricinde çeşitli internet sitelerinde güncel, politik ve hayata dair birçok konuda makaleler yazıyorum. Aynı zamanda İpekyolu dergisi yazarıyım. Yazmayı, insanlarla iletişim halinde olmayı seviyorum. Her türlü fikre saygı duyuyorum. Saygı çerçevesinde konuşmak ve fikir paylaşımında bulunmayı seviyorum. Allah sevgisinin ve barışın tüm dünyada hakim olması temel hedeflerimden. Sevgisiz bir dünya düşünemiyorum, barış zaten sevginin gereği. Bireysel, toplumsal ve devletler arası her konunun sevgi ile çözülebileceğine inanıyorum. Kedilerin de hayatın bir parçası olduğunu düşünüyorum, çok tatlı varlıklar. 



A9 TV’de ne zaman çalışmaya başladınız?

A9 TV’de kuruluşundan itibaren yer aldım. Hocamızın sohbet programlarına katılıyorum, ayrıca arkadaşlarımızla bizim yaptığımız sohbet programları da oluyor.
 
Niçin Adnan Oktar ile birlikesiniz?

Canım Hocam Adnan Oktar’ı aşk derecesinde çok seviyorum. Dünyada en güvendiğim insan olduğunu söyleyebilirim. Kendisini tanıdığım yıllar içinde bu sevgi ve güvenim daha da arttı. Çünkü hayatının şahit olduğum anlarında aklını, vicdanını ve samimiyetini o kadar çok ve net gördüm ki, kendisinin yanında olduğum için çok mutluyum. Bu benim için çok büyük bir onur.
Bildiğiniz gibi dünyada insanın güvenebileceği insan sayısı neredeyse yok gibi. Bunun nedeni, insanların Allah korkusunu ve sevgisini tam yaşamamaları. Oysa Adnan Oktar Allah’tan çok korkan ve her zaman dinin menfaati için yaşayan bir insan. Bu nedenle daima vicdanı ile hareket ediyor. Bunun yanında dünyada gerçek sevgiyi yaşayan insan sayısının da az olduğunu düşünüyorum, insanın gerçek sevgiyi yaşayabilmesi için Allah aşığı olması, derin imanla Allah’ı tutkuyla sevmesi gerekir. Doğrusunu isterseniz sevgiyi ben hocamızdan öğrendim. Eskiden sevgi dediğim duygunun aslında sevgi olmadığını, hiçbir zaman ruhumu tatmin etmediğini anladım. Hocamız sevginin kaynağının Allah olduğunu bilerek yaşadığı için Allah ona özel bir etkileyicilik ve heybet vermiş. İman, akıl ve Allah aşkı birleşince ortaya çıkan sevgi de tutkuya dönüşüyor. Bu da dünyadaki en büyük zevklerden biri. Zaten hocamızın bakışlarındaki bu tutku, insanın kendini sevginin derinliğinde bulmasına neden oluyor. Ben de hocamın bakışlarındaki derinliğin içinde eriyorum.


Sizi Adnan Oktar ile birlikte olmaya sevk eden nedenler nedir?
İlk başta hocamız benim imanlı bir insan olmama, Allah’ı tanımama, gerçek dini, Allah’ın yaşamamızı istediği Kuran dinini öğrenmeme vesile oldu.
Hayatın gerçek anlamını anladım, kaderimi yaşadığımı ve Allah’ın her olayı bir hayırla yarattığının şuuruna vardım.
Hocamızın hayatı da beni çok etkiledi. Bir insan çektiği onca zorluğa rağmen yılmadan, Allah için yaşamaya devam ediyorsa bu samimiyetinin en büyük delillerindendir.
Hocamız sadece dindar olması nedeniyle haksız yere hapiste ve akıl hastanesinde tutulmuştur. Özellikle çok zorlu şartlarla karşı karşıya kaldığı halde hep Allah’a tevekkül etmiş ve her zaman Allah’tan yana tavır göstermiştir. Bu benim için çok büyük örnek teşkil ediyor. Hocamızın sabrı, teslimiyeti, kaderde olan olaylardaki hikmetleri görmesi benim kendisine hayranlığımı artırdı. 





Tüm Türkiye'den ve hatta dünyadan sizleri takip edenler bulunuyor. En çok sizle ilgili neleri merak edip soruyorlar?
Tabi ki kıyafetlerimiz ve yaşam şeklimiz dikkatlerini çekiyor. Bunun nedeni dini yaşayan insanların hep tek tip olmaları; toplum bu şekilde alışmış bir kere.
Aslında insanlar Kuran’da anlatılan gerçek İslam dinini tam bilmiyorlar. Bağnazların insanlara tanıttığı bu değil çünkü, bağnazlar haşa Kuran’ı yeterli görmedikleri için, hurafelere dayalı, kendilerine has bir din ortaya koymuşlar, insanlara da bu dini empoze etmeye çalışıyorlar. Oysa kendileri de bu kurallara uymayı pek başaramıyorlar.
Kısaca özetlemeye çalışırsam, bağnazlar müziğin, estetiğin, neşenin ve gülmenin, en önemlisi de hanımlara değer verilen bir toplumun tamamen yasak olduğunu söylüyorlar, kendi kitaplarına göre tabi. Bunu da uydurma hadislerle desteklemeye çalışıyorlar. Dünyanın cehennem gibi olması gerektiğini söylüyorlar.  Müslümanın devamlı ağlaması, fakir, bakımsız olması ve kadınların aşağı birer varlık olarak görülmesi onlar için dinin en önemli gereklilikleri.
Oysa Allah Kuran’da bağnazların anlattıklarının tamamen aksini bize bildirmektedir. Müslüman her zaman neşeli olur, ağlamaz çünkü üzülmek, Allah sevgisi ve korkusu dışında gözyaşı dökmek Allah’a isyan anlamına gelir.
Müslüman temiz ve bakımlı olur. Zaten Müslüman deyince akla imanın nurunun ve temizliğinin gelmesi gerekir.
Kuran’da kadın korunmaktadır; özellikle miras ve boşanma konularında kadına çok büyük üstünlük verilmektedir. Ayrıca Peygamberimiz (sav) hadislerinde, kadınların bakımlı olması gerektiğini bildirmiştir.
Müzik ise zaten Allah’tan çok büyük bir nimet ve güzelliktir. İnsanın ruhuna zevk veren, insanı Allah’a yakınlaştıran bir nimet.
Bağnazlardan etkilenen ve bağnazların anlattıklarını din sanan insanlar doğal olarak bizi gördüklerinde şaşırıyorlar.
Dini sohbette şık giyimli, bakımlı hanımların olmasını ve müzik dinlenmesini yadırgıyorlar. Oysa bizim yaptığımız Kuran’a uygun. Zaten biz Allah’tan korkan ve Allah için yaşayan bir arkadaş grubuyuz. Allah Kuran’da bunları yasaklamış olsaydı biz de buna kesinlikle uyardık.
 
Hep din üzerine yazılar yazıyorsunuz. ancak giyiminizden dolayı sizlere olumlu olumsuz ne gibi tepkiler geliyor?
Aslına bakarsanız ilk başta geliyordu ancak şu anda beni tanıyan pek çok insanın konuşmalarımı dinleyip, paylaşımlarımı okudukça samimiyetimi gördüklerini düşünüyorum. Artık bu konuda bir tepki almıyorum.
Hatta beni takip eden, hocamızın röportajlarını izleyen birçok modern ve eğitimli genç namaz kılmaya başladı. Konuşmalarında birbirlerine Allah’ı hatırlatıyorlar. Bu tabi ki beni çok sevindiriyor.  



Estetik yaptırdınız mı?
Hayır, kesinlikle yaptırmadım. Narkoz tehlikeli bir madde, Allah korusun ölüm riski var. Ancak zaruri bir ameliyat olma durumunda alınabilir. Keyfi bir olay için hayatı tehlikeye atmanın  vicdani sorumluluğu olabilir diye düşünüyorum.
 
Son olarak buradan sizlerin takipçilerine ne gibi mesajlarınız bulunuyor?
Dünya hayatı gerçekten çok geçici, ahirette insanlara ne kadar dünyada kaldınız diye sorulduğunda hepsi bir göz açıp kapama vakti kadar diyor. Dünyada bile geçmişi çok zor hatırlıyor insan. Bu nedenle Allah’ın bir imtihan ortamı olarak yarattığı ve bizi sonsuz nimetlerle ödüllendirdiği bu dünyada Allah’ı çok anarak, Allah aşkı ve tutkuyla yaşamalarını tavsiye ederim. Her durumda sevgiyi tercih etsinler ve sevginin insan ruhunun en büyük ihtiyaçlarından biri olduğunu akıllarından hiç çıkarmasınlar. 



    

    








 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.