Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS
Neslihan Atmaca
Köşe Yazarı
Neslihan Atmaca
 

Dostane Günlükler

Merhaba dostlar, Kasım ayının sükûnetle bizi uğurladığı günleri geride bırakmak üzereyiz. Hayat bitmeye doğru yaklaşırken, aynı zamanda bizi yeni başlangıçlarla karşılaştırmaktan da geri kalmıyor. Her bitiş bir başlangıca nasıl gebe ise hiç ölmeyecek hissini bize aşılayan da sanırım hayatın bu inanılmaz sürpriz dolu akışı olsa gerek. Tam vazgeçişken yeni bir umut, bittiği yerden devam ettirmek için teşvik edercesine çağırıyor yeni kapı eşiklerine bizleri. Her insanın egosunu destekleyen ve yenemediği duyguları vardır. Bazılarını para bazılarını mevki ve güç tatmin eder. Bazıları ise sevgi arayışı ile yıpratır kendini. Bırakmayı bilse insanoğlu esiri olduğu duyguyu, işte o zaman daha mutlu olacağının farkına varacaktır varmasına ama hırsı gözünü değil ruhunu da sarar olmuştur. Hem de öylesine sarmıştır ki; ne anne ne eş ne de çocuk… Yetmez ONU geri döndürmeye! Egosunu besleyen ihtirasına o kadar yeniktir ki bir gün arkasına baktığında sevdiklerinden çaldığı zaman en büyük kabı olarak çıkacaktır karşısına. Gücümüzün yetmediği bir şeyi değiştirmek istediğimizde, değiştirmeye çalıştığımız şeyin bizi tutsak ettiğini farkına varamayız. Sanarız ki; hissettiğimiz huzursuzluk bizi bu değişime itiyor! Oysa huzursuzluğu yaratan değiştirme arzumuz ve bunu başaramıyor olmamızdır. Bu duygu bize aile köklerimizden gelir. Aile geçmişimizde mutlaka bir şeylerin öncüsü olan ya da başaramadığı şeylerin yasını tutan bireyler mevcuttur. Bu duygunun devamlılığı köklerimizden bir şekilde bize de bulaşır. Belki zaman ve koşullar farklı  dır. Ama o ihtirasının karşı koyulmayan doyumsuz şekli hep aynı kalır benlikte. Yıllar geçse de nesilden nesile aktarılır bir şekilde. Oysa ki, yapmamız gereken biraz sakin kalmak, yaşadığımız her anın önemini farkına varmaktır. Hele ki son dönemlerde yaşanılan şeylerden sonra “azıcık huzur olsa yeter!” dediğinizi duyar gibiyim. O halde, önce kalbe sonra da boyna asılan hırsın zincirini kırmanın vakti çoktan geldi. Yakanızda hissettiğiniz ve sizi zorlayan o sıkışmış hissiyatı aşılayan her ise, salın gitsin. Çabaladığınız tek şey iyi hissetmek adına olsun!
Ekleme Tarihi: 23 Kasım 2022 - Çarşamba

Dostane Günlükler

Merhaba dostlar,

Kasım ayının sükûnetle bizi uğurladığı günleri geride bırakmak üzereyiz. Hayat bitmeye doğru yaklaşırken, aynı zamanda bizi yeni başlangıçlarla karşılaştırmaktan da geri kalmıyor. Her bitiş bir başlangıca nasıl gebe ise hiç ölmeyecek hissini bize aşılayan da sanırım hayatın bu inanılmaz sürpriz dolu akışı olsa gerek.

Tam vazgeçişken yeni bir umut, bittiği yerden devam ettirmek için teşvik edercesine çağırıyor yeni kapı eşiklerine bizleri. Her insanın egosunu destekleyen ve yenemediği duyguları vardır. Bazılarını para bazılarını mevki ve güç tatmin eder. Bazıları ise sevgi arayışı ile yıpratır kendini. Bırakmayı bilse insanoğlu esiri olduğu duyguyu, işte o zaman daha mutlu olacağının farkına varacaktır varmasına ama hırsı gözünü değil ruhunu da sarar olmuştur. Hem de öylesine sarmıştır ki; ne anne ne eş ne de çocuk… Yetmez ONU geri döndürmeye!

Egosunu besleyen ihtirasına o kadar yeniktir ki bir gün arkasına baktığında sevdiklerinden çaldığı zaman en büyük kabı olarak çıkacaktır karşısına.

Gücümüzün yetmediği bir şeyi değiştirmek istediğimizde, değiştirmeye çalıştığımız şeyin bizi tutsak ettiğini farkına varamayız. Sanarız ki; hissettiğimiz huzursuzluk bizi bu değişime itiyor! Oysa huzursuzluğu yaratan değiştirme arzumuz ve bunu başaramıyor olmamızdır.

Bu duygu bize aile köklerimizden gelir. Aile geçmişimizde mutlaka bir şeylerin öncüsü olan ya da başaramadığı şeylerin yasını tutan bireyler mevcuttur. Bu duygunun devamlılığı köklerimizden bir şekilde bize de bulaşır. Belki zaman ve koşullar farklı  dır. Ama o ihtirasının karşı koyulmayan doyumsuz şekli hep aynı kalır benlikte. Yıllar geçse de nesilden nesile aktarılır bir şekilde.

Oysa ki, yapmamız gereken biraz sakin kalmak, yaşadığımız her anın önemini farkına varmaktır. Hele ki son dönemlerde yaşanılan şeylerden sonra “azıcık huzur olsa yeter!” dediğinizi duyar gibiyim.

O halde, önce kalbe sonra da boyna asılan hırsın zincirini kırmanın vakti çoktan geldi. Yakanızda hissettiğiniz ve sizi zorlayan o sıkışmış hissiyatı aşılayan her ise, salın gitsin.

Çabaladığınız tek şey iyi hissetmek adına olsun!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.