Sitenin sağında bir giydirme reklam

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü

01.02.2017 - 09:29, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü

TEMA Vakfı Nevşehir İl Temsilcisi Orhan Çalık, 2 Şubat Dünya Sula Alanlar günü nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı.
  TEMA Vakfı Nevşehir Temsilcisi Orhan Çalık“2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü” nedeniyle yayımlamış olduğu mesajında sulak alanlar bizi birleştir dedi.  TEMA Vakfı İl Temsilcisi Orhan Çalık, yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi; "Ramsar Sözleşmesi olarak bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi", 1971 yılı Şubat ayında İran’ın Ramsar kentinde imzalanmıştır. Bu sözleşme, taraf olan ülkelerin herbirini, dünyaca öneme sahip en az bir sulak alan ilan etmelerinin yanı sıra, bu sulak alanları korumakla ve bunların akılcı kullanımlarını sağlamakla da yükümlü kılmaktadır. Sözleşmenin imzalandığı 02 Şubat tarihi, sulak alanların korunmasının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek üzere 1997 yılından bu yana “Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır.  Türkiye, Ramsar Sözleşmesi’ne 17 Mayıs 1994’ ten itibaren resmen taraf olmuştur. Sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkelerinden biridir. Dünya Sulak Alanlar Günü’nün ana teması “Sulak Alanlar Bizi Birleştirir”, sloganı da “Akıntıya Karşı-Akıntı Yönünde” olarak belirlenmiştir. Derinlikleri genelde 6 metreye kadar olan sığ göl, lâgün, deltalar, korunaklı kıyılar, su dolaşımına sınırlı olan bölgeler sulak alan olarak nitelendirilir.  Sulak alanlar, kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen, balıkçılık, tarım, hayvancılık ve saz üretimi gibi yüksek ekonomik değere ve çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler.  Sulak alanlar, yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşama yerleri olduğu için, ekolojik açıdan son derece önemli habitatlardır.  Sulak alanlar su ekosistemini, su ekosistemi ekosistemi, ekosistemde ekonomiyi destekler. Türkiye’nin toplam sulak alan varlığı 2.5 milyon hektardır. Son 40 yılda sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, doldurmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar, büyük baraj inşaatları nedeniyle yeterli su alamama ve yapılaşmalar nedeniyle yaklaşık 1.300.000 hektar sulak alanımız ekolojik ve ekonomik değerini yitirmiştir. Bir başka deyişle Türkiye 40 yıl gibi kısa bir sürede, sulak alanlarının yarısını kaybetmiştir.  TEMA Vakfı, su varlığımızın ve sulak alanlarımızın korunması, kuraklıkla mücadele için Anayasa’ya suların Devletin gözetim ve yönetimi altında olduğu yönünde bir hüküm konulmasını ve acilen “Su Çerçeve Yasası” çıkartılmasını talep etmektedir.  Su varlığımız havzalar arasında taşınmamalı, doğal bütünlük bozulmamalı, su yerinde değerlendirilmelidir. Su havzalarımızın planlaması yapılarak su varlığına bağlı tarımsal ürün desenleri geliştirilmeli, tarım arazileri gelişmiş, su tasarrufu yapan sulama yöntemleri ile sulanmalı, drenaj suları doğal arıtımla yeniden kazanılmalıdır. Su kullanım planlamasının doğal varlıkların su ihtiyacını da gözetmesi şarttır. Suyun sanayide kullanımında kapalı su devre sistemleri geliştirilmeli, buna rağmen çıkacak atık sular da arıtımla geri kazanılmalıdır. Kentlerde su kullanımında bütün tasarruf önlemleri alınmalı, şebeke su kayıpları engellenmeli, kentsel atık suların tamamı arıtılarak tarımsal su kullanımına geri dönüştürülmelidir. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesinde bütün Türkiye’nin arazi kullanım planlaması yapılmalı ve diğer planlar arazi kullanım planları üzerine inşa edilmelidir. Doğal varlık yönetiminin (ormanlar, meralar, sular, tarım alanları vs) havza esaslı olacak şekilde düzenlenmesi için Havza Yönetimi Çerçeve Yasası çıkartılmalıdır.  İlimizde ise; içme sularının tasarruflu kullanılması ve korunması ve içme suyunun tarımda kullanılması yönünde etkin önlemler alınmalıdır. Yeraltı suları içme suyu olup, hepimizindir. Bu önemli nimete hepimiz sahip çıkmalıyız. Bu nedenle yeraltı suları tarımda kullanılmamalıdır. Yok olan yeraltı suyu sadece bizim içme suyumuz değil, gelecek nesillerimizin de hakkıdır. Bu nedenle, ilimiz sınırlarından geçen kızılırmak boşa akıp gitmek yerine, tarım havzalarına çevrilmelidir. Hem çiftçimiz, su maliyetinden kurtulacak, daha ucuz sebze, meyve ve diğer tarım ürünleri yetiştirebilecek, hem de daha çok tarım alanı sulamaya açılarak, daha çok ürün ve daha çeşitlilik üretime katılacak ve sonuçta,  hem ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacak, hem de içme sularımız korunmuş olacaktır.    Eko sistemlerin kalıcı olması açısından sulak alanların korunması çok önemlidir. Nevşehir Tema Vakfı olarak; akarsuyumuza, göletlerimize ve içme sularımıza sahip çıkılmasını, tasarruflu kullanılmasını bekliyor, bu anlamlı günün hepimize kutlu olmasını diliyoruz. 
TEMA Vakfı Nevşehir İl Temsilcisi Orhan Çalık, 2 Şubat Dünya Sula Alanlar günü nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı.

 

TEMA Vakfı Nevşehir Temsilcisi Orhan Çalık“2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü” nedeniyle yayımlamış olduğu mesajında sulak alanlar bizi birleştir dedi. 


TEMA Vakfı İl Temsilcisi Orhan Çalık, yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi;

"Ramsar Sözleşmesi olarak bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi", 1971 yılı Şubat ayında İran’ın Ramsar kentinde imzalanmıştır. Bu sözleşme, taraf olan ülkelerin herbirini, dünyaca öneme sahip en az bir sulak alan ilan etmelerinin yanı sıra, bu sulak alanları korumakla ve bunların akılcı kullanımlarını sağlamakla da yükümlü kılmaktadır. Sözleşmenin imzalandığı 02 Şubat tarihi, sulak alanların korunmasının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek üzere 1997 yılından bu yana “Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. 


Türkiye, Ramsar Sözleşmesi’ne 17 Mayıs 1994’ ten itibaren resmen taraf olmuştur. Sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkelerinden biridir. Dünya Sulak Alanlar Günü’nün ana teması “Sulak Alanlar Bizi Birleştirir”, sloganı da “Akıntıya Karşı-Akıntı Yönünde” olarak belirlenmiştir. Derinlikleri genelde 6 metreye kadar olan sığ göl, lâgün, deltalar, korunaklı kıyılar, su dolaşımına sınırlı olan bölgeler sulak alan olarak nitelendirilir. 


Sulak alanlar, kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen, balıkçılık, tarım, hayvancılık ve saz üretimi gibi yüksek ekonomik değere ve çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler. 
Sulak alanlar, yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşama yerleri olduğu için, ekolojik açıdan son derece önemli habitatlardır. 


Sulak alanlar su ekosistemini, su ekosistemi ekosistemi, ekosistemde ekonomiyi destekler.


Türkiye’nin toplam sulak alan varlığı 2.5 milyon hektardır. Son 40 yılda sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, doldurmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar, büyük baraj inşaatları nedeniyle yeterli su alamama ve yapılaşmalar nedeniyle yaklaşık 1.300.000 hektar sulak alanımız ekolojik ve ekonomik değerini yitirmiştir. Bir başka deyişle Türkiye 40 yıl gibi kısa bir sürede, sulak alanlarının yarısını kaybetmiştir. 


TEMA Vakfı, su varlığımızın ve sulak alanlarımızın korunması, kuraklıkla mücadele için Anayasa’ya suların Devletin gözetim ve yönetimi altında olduğu yönünde bir hüküm konulmasını ve acilen “Su Çerçeve Yasası” çıkartılmasını talep etmektedir. 


Su varlığımız havzalar arasında taşınmamalı, doğal bütünlük bozulmamalı, su yerinde değerlendirilmelidir. Su havzalarımızın planlaması yapılarak su varlığına bağlı tarımsal ürün desenleri geliştirilmeli, tarım arazileri gelişmiş, su tasarrufu yapan sulama yöntemleri ile sulanmalı, drenaj suları doğal arıtımla yeniden kazanılmalıdır. Su kullanım planlamasının doğal varlıkların su ihtiyacını da gözetmesi şarttır. Suyun sanayide kullanımında kapalı su devre sistemleri geliştirilmeli, buna rağmen çıkacak atık sular da arıtımla geri kazanılmalıdır. Kentlerde su kullanımında bütün tasarruf önlemleri alınmalı, şebeke su kayıpları engellenmeli, kentsel atık suların tamamı arıtılarak tarımsal su kullanımına geri dönüştürülmelidir.


Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesinde bütün Türkiye’nin arazi kullanım planlaması yapılmalı ve diğer planlar arazi kullanım planları üzerine inşa edilmelidir. Doğal varlık yönetiminin (ormanlar, meralar, sular, tarım alanları vs) havza esaslı olacak şekilde düzenlenmesi için Havza Yönetimi Çerçeve Yasası çıkartılmalıdır.
 İlimizde ise; içme sularının tasarruflu kullanılması ve korunması ve içme suyunun tarımda kullanılması yönünde etkin önlemler alınmalıdır. Yeraltı suları içme suyu olup, hepimizindir. Bu önemli nimete hepimiz sahip çıkmalıyız. Bu nedenle yeraltı suları tarımda kullanılmamalıdır. Yok olan yeraltı suyu sadece bizim içme suyumuz değil, gelecek nesillerimizin de hakkıdır.


Bu nedenle, ilimiz sınırlarından geçen kızılırmak boşa akıp gitmek yerine, tarım havzalarına çevrilmelidir. Hem çiftçimiz, su maliyetinden kurtulacak, daha ucuz sebze, meyve ve diğer tarım ürünleri yetiştirebilecek, hem de daha çok tarım alanı sulamaya açılarak, daha çok ürün ve daha çeşitlilik üretime katılacak ve sonuçta,  hem ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacak, hem de içme sularımız korunmuş olacaktır.   
Eko sistemlerin kalıcı olması açısından sulak alanların korunması çok önemlidir. Nevşehir Tema Vakfı olarak; akarsuyumuza, göletlerimize ve içme sularımıza sahip çıkılmasını, tasarruflu kullanılmasını bekliyor, bu anlamlı günün hepimize kutlu olmasını diliyoruz. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.