Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS

4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü Gerçekten Hak Günü Mü?

TÜRKİYE GÜNDEMİ 04.10.2016 - 15:04, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü Gerçekten Hak Günü Mü?

4 Ekim, “Dünya Hayvan Hakları Günü”. 15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO tarafından ilân edildi.
4 Ekim, “Dünya Hayvan Hakları Günü”. 15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO tarafından ilân edildi.       1931 yılında toplanarak 4 Ekim gününü “ Hayvanları Koruma Günü” olarak kabul ederek Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi, böylelikle tüm dünya da kabul görerek kurulan dernekler ile hayvanlarında bir hakka sahip oldukları yasalaştırılarak ilan edilmiş oldu. İlk “Hayvanları Koruma Derneği 1825’de İngilizler tarafından kurulurken Türkiye’de ilk dernek, 1955 tarihinde Ankara’da kuruldu.     Günümüz Türkiye’si ve Dünyasında son olarak bu kurulan dernekler giderek artmasına ve hayvan severlerin çoğalmasına rağmen hayvanlara yapılan türlü işkencelerin bir türlü önüne geçilemedi.       Bir çok hayvan doğal yaşam alanlarından yakalanarak bu işin ticaretini yapan kişiler tarafından sirklere ve petshop satıcılarının eline düşmesinin önüne geçilemedi. Sokaklarda yaşayan milyonlarca sahipsiz sokak hayvanlarının kaderi ise ruh hastası kişiler tarafından işkencelere ve tecavüzlere varana kadar akla sığmaz ölüm ve tehlikeler ile yaşam mücadelesi içinde yaşamaya çalışmak oldu.       BAKAN EROĞLU’NDAN AÇIKLAMA   Bugün 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü olmasından dolayı Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Hayvanların korunması hususunda bütün vatandaşlarımızdan azami hassasiyet göstermelerini bekliyoruz” dedi.     Prof. Dr. Eroğlu “2009 yılından şimdiye kadar, 40 belediyeye 19 milyon liradan fazla mali destek sağladık. 6 Mayıs 2016 tarihinde verdiğimiz destekle yapılan ‘Bilecik Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon ve Tedavi Merkezi’nin açılışını ise bizzat ben yaptım” diye konuştu.     Bu kapsamda 2016 yılı içerisinde yaklaşık 1.000.000 TL değerinde mikroçip ve kulak küpesi alınarak bakımevi bulunan belediyelere ücretsiz olarak dağıtılacağının müjdesini verdi. Prof. Dr. Eroğlu, kurulan besleme odaklarına 2016 yılı itibariyle 30 adet otomatik mama ve su makinasının yerleştirileceğini ifade etti. Ayrıca Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sahipsiz hayvanların kış aylarının olumsuz şartlarından korunabilmeleri maksadıyla kedi evi ve köpek kulübesi dağıtımının da yapıldığını belirtirken 2015-2016 kış sezonunda yaban hayvanlarının beslenebilmeleri için 333 bin ton yem bırakıldığının da altını çizdi.     HAYVANLAR İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR YETERLİ Mİ   Hayvanlar için yapılan onca çalışmalar tabi ki takdire şayan ama bunlar sokaklarda yaşayan hayvanlar için yeterli mi sorusunu sorduğumuzda ne yazık ki eksik olarak karşımıza çıkmakta.     PEKİ OLMASI GEREKEN NEDİR?     Yapılan çalışmalarda olması gereken hayvanların barınaklara hapsedilmesi yerine gerekli aşılandırma sağlık bakımları ve kısırlaştırma işlemleri yapılarak yine aynı yaşam alanlarına bırakılması ve yemek içmek gibi bakım destekleri ile bu soruna yavaş ama köklü bir çözüm uygulanması. Günümüz de bir çok vatandaşın sokaklarda yaşayan hayvanlardan korkması ya da saldırılarına ve hastalıklara maruz kalmaktan çekinmesinden kaynaklı bir çok sıkıntı yaşanması yapılacak bu uygulamalar ile hem vatandaşı hem de arada bir yaşanan hayvanseverlerler ve komsular arasında geçen soğuk savaşlarında önüne geçileceği yönünde araştırmalara sahip.     HAYVAN HAKLARI BİLDİRGESİ NELERİ KAPSAMAKTA Tüm hayvanlar eşit doğar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler. Tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. Bir tür hayvan olan insan, diğer hayvanları yok edemez. Hayvanları kendi çıkarı için karşılıksız kullanamaz. Hiç bir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu ise bu, bir anda ve acı çektirilmeden yapılmalıdır. Vahşî hayvanlar kendi doğal çevrelerinde yaşama ve çoğalma hakkına sahiptir. Eğitim amacıyla bile olsa vahşî hayvanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılamaz. Evcil hayvanlar, uyumlu bir biçimde ve özgürlük içinde yaşama hakkına sahiptir. İnsanların kendi çıkarları için evcil hayvanların yaşama koşullarında yapacakları her türlü değişiklik, haklara aykırıdır. Evcil hayvanlar, doğal yaşama sürelerine uygun uzunlukta yaşama hakkına sahiptir. Tüm çalışan hayvanlar (at, eşek…) iş süresinin sınırlandırılması, işin daha az yorucu olması, güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir. Hayvanlara fiziksel ya da psikolojik acı çektiren deney yapmak, hayvan haklarına aykırıdır. Beslenmek için bakılan hayvanlar barındırılmalı, taşınmalı ve ölümleri de korkutmadan ve acı çektirmeden olmalıdır. Hayvanlar, insanlar tarafından eğlence amaçlı kullanılamazlar. Hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlarla gösteri yapılması, hayvan onuruna aykırıdır. Zorunlu olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi, yaşama karşı işlenmiş bir suçtur. Çok sayıda vahşî hayvanın öldürülmesine neden olan safariler ve av partileri, hayvanlara karşı yapılmış bir soykırımdır. Doğal çevrenin kirletilmesi, yıkılıp yok edilmesi de soykırıma eş değerde alçakça bir davranıştır. Hayvanların ölüsüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanların öldürüldüğü şiddet sahneleri, sinemalarda ve televizyonlarda yasaklanmalıdır; ama hayvanlara yapılan saldırıları kınamak amacında olan filmlerde bu sınırlama yoktur. Hayvanları koruma kuruluşları, devlet katında temsil edilmelidir. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.   Tüm bunlara göre Nevşehir ve çevresine hayvanlar ne kadar korunuyor sahipleniyor. Belediyelerde halen sokak hayvanları vuruluyor. Bunlara devam ederken böyle bir günü kim aklına getirecek. Hayvan hakları var mı sizce ?   
4 Ekim, “Dünya Hayvan Hakları Günü”. 15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO tarafından ilân edildi.

4 Ekim, “Dünya Hayvan Hakları Günü”. 15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO tarafından ilân edildi.

 

 

 

1931 yılında toplanarak 4 Ekim gününü “ Hayvanları Koruma Günü” olarak kabul ederek Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi, böylelikle tüm dünya da kabul görerek kurulan dernekler ile hayvanlarında bir hakka sahip oldukları yasalaştırılarak ilan edilmiş oldu.

İlk “Hayvanları Koruma Derneği 1825’de İngilizler tarafından kurulurken Türkiye’de ilk dernek, 1955 tarihinde Ankara’da kuruldu.

 

 

Günümüz Türkiye’si ve Dünyasında son olarak bu kurulan dernekler giderek artmasına ve hayvan severlerin çoğalmasına rağmen hayvanlara yapılan türlü işkencelerin bir türlü önüne geçilemedi.

 

 

 

Bir çok hayvan doğal yaşam alanlarından yakalanarak bu işin ticaretini yapan kişiler tarafından sirklere ve petshop satıcılarının eline düşmesinin önüne geçilemedi. Sokaklarda yaşayan milyonlarca sahipsiz sokak hayvanlarının kaderi ise ruh hastası kişiler tarafından işkencelere ve tecavüzlere varana kadar akla sığmaz ölüm ve tehlikeler ile yaşam mücadelesi içinde yaşamaya çalışmak oldu.

 

 

 

BAKAN EROĞLU’NDAN AÇIKLAMA

 

Bugün 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü olmasından dolayı Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Hayvanların korunması hususunda bütün vatandaşlarımızdan azami hassasiyet göstermelerini bekliyoruz” dedi.

 

 

Prof. Dr. Eroğlu “2009 yılından şimdiye kadar, 40 belediyeye 19 milyon liradan fazla mali destek sağladık. 6 Mayıs 2016 tarihinde verdiğimiz destekle yapılan ‘Bilecik Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon ve Tedavi Merkezi’nin açılışını ise bizzat ben yaptım” diye konuştu.

 

 

Bu kapsamda 2016 yılı içerisinde yaklaşık 1.000.000 TL değerinde mikroçip ve kulak küpesi alınarak bakımevi bulunan belediyelere ücretsiz olarak dağıtılacağının müjdesini verdi.

Prof. Dr. Eroğlu, kurulan besleme odaklarına 2016 yılı itibariyle 30 adet otomatik mama ve su makinasının yerleştirileceğini ifade etti. Ayrıca Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sahipsiz hayvanların kış aylarının olumsuz şartlarından korunabilmeleri maksadıyla kedi evi ve köpek kulübesi dağıtımının da yapıldığını belirtirken 2015-2016 kış sezonunda yaban hayvanlarının beslenebilmeleri için 333 bin ton yem bırakıldığının da altını çizdi.

 

 

HAYVANLAR İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR YETERLİ Mİ

 

Hayvanlar için yapılan onca çalışmalar tabi ki takdire şayan ama bunlar sokaklarda yaşayan hayvanlar için yeterli mi sorusunu sorduğumuzda ne yazık ki eksik olarak karşımıza çıkmakta.

 

 

PEKİ OLMASI GEREKEN NEDİR?

 

 

Yapılan çalışmalarda olması gereken hayvanların barınaklara hapsedilmesi yerine gerekli aşılandırma sağlık bakımları ve kısırlaştırma işlemleri yapılarak yine aynı yaşam alanlarına bırakılması ve yemek içmek gibi bakım destekleri ile bu soruna yavaş ama köklü bir çözüm uygulanması.

Günümüz de bir çok vatandaşın sokaklarda yaşayan hayvanlardan korkması ya da saldırılarına ve hastalıklara maruz kalmaktan çekinmesinden kaynaklı bir çok sıkıntı yaşanması yapılacak bu uygulamalar ile hem vatandaşı hem de arada bir yaşanan hayvanseverlerler ve komsular arasında geçen soğuk savaşlarında önüne geçileceği yönünde araştırmalara sahip.

 

 

HAYVAN HAKLARI BİLDİRGESİ NELERİ KAPSAMAKTA

Tüm hayvanlar eşit doğar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler. Tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. Bir tür hayvan olan insan, diğer hayvanları yok edemez. Hayvanları kendi çıkarı için karşılıksız kullanamaz. Hiç bir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu ise bu, bir anda ve acı çektirilmeden yapılmalıdır. Vahşî hayvanlar kendi doğal çevrelerinde yaşama ve çoğalma hakkına sahiptir. Eğitim amacıyla bile olsa vahşî hayvanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılamaz. Evcil hayvanlar, uyumlu bir biçimde ve özgürlük içinde yaşama hakkına sahiptir. İnsanların kendi çıkarları için evcil hayvanların yaşama koşullarında yapacakları her türlü değişiklik, haklara aykırıdır. Evcil hayvanlar, doğal yaşama sürelerine uygun uzunlukta yaşama hakkına sahiptir. Tüm çalışan hayvanlar (at, eşek…) iş süresinin sınırlandırılması, işin daha az yorucu olması, güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir. Hayvanlara fiziksel ya da psikolojik acı çektiren deney yapmak, hayvan haklarına aykırıdır. Beslenmek için bakılan hayvanlar barındırılmalı, taşınmalı ve ölümleri de korkutmadan ve acı çektirmeden olmalıdır. Hayvanlar, insanlar tarafından eğlence amaçlı kullanılamazlar. Hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlarla gösteri yapılması, hayvan onuruna aykırıdır. Zorunlu olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi, yaşama karşı işlenmiş bir suçtur. Çok sayıda vahşî hayvanın öldürülmesine neden olan safariler ve av partileri, hayvanlara karşı yapılmış bir soykırımdır. Doğal çevrenin kirletilmesi, yıkılıp yok edilmesi de soykırıma eş değerde alçakça bir davranıştır. Hayvanların ölüsüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanların öldürüldüğü şiddet sahneleri, sinemalarda ve televizyonlarda yasaklanmalıdır; ama hayvanlara yapılan saldırıları kınamak amacında olan filmlerde bu sınırlama yoktur. Hayvanları koruma kuruluşları, devlet katında temsil edilmelidir. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

 

Tüm bunlara göre Nevşehir ve çevresine hayvanlar ne kadar korunuyor sahipleniyor. Belediyelerde halen sokak hayvanları vuruluyor. Bunlara devam ederken böyle bir günü kim aklına getirecek. Hayvan hakları var mı sizce ? 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.