Sitenin sağında bir giydirme reklam
NEMS

Nevşehir'de FETÖ'cülere Acımak Yok !

NEVŞEHİR 28.08.2016 - 15:19, Güncelleme: 01.08.2022 - 12:48
 

Nevşehir'de FETÖ'cülere Acımak Yok !

Ağlattınız, ağlayacaksınız. Size acımak yok!
FETÖ ile mücadele de karşınıza iki tür insan çıkıyor.    Kullananlar ve kullanılanlar. Uyanıklar ve kullanışlılar.   Cemaat mensubu olanlar ve cemaatten geçinenler. Kripto Ermeniler ve ittihatçı soytarılar. Etoburlar ile vejeteryanlar. Azmettirenler ve azmedenler. Hainler ve ihanete alet olanlar. Müslümanlar ve gayri müslimler. Müttaki görünümlü şarlatanlar ve samimi Müslümanlar.   İlahiyat mezunu din adamları ve din adamı olmayan meslek mensupları. Fetullahçı Terör Örgütü sağından soluna, AlevisindenSünnisine, Müslümanından gavuruna, dürüstünden üç kağıtçısına, kıdemlisinden kıdemsizine, iş adamından dağdaki çobanına varıncaya kadar her alanda söz sahibi insanları kendine çekmeyi başarmış, CIA-MOSSAD ve envai çeşit istihbarat örgütünün destekliği, çağın en geniş Vatikan merkezli misyoner teşkilatı.     Açığa ve gözaltına alınanlardan hizmetiyle gurur duyanlar olduğu kadar “Suçum yoktu. Ben FETÖ’cü değilim” diye sızlananlarda az değil.    Görüntüde haklı ile haksızın bu kadar iç içe geçtiği bir yapı belki de dünyada bir ilk.     FETÖ, terör örgütü ama 15 Temmuz darbe girişimine kadar PKK ve DHKP-C gibi zihinlerde şiddet çağrışımı yapmaması yönüyle terör kapsamında algılamakta milletin zorlandığı bir örgüt.     17-25 Aralık’tan sonra terör kapsamına alınmakla birlikte FETÖ ve destekçisi medyanın algı operasyonları ile “iktidarın hırsızlığına göz yummadığı için devletin hışmına uğrayan mazlumlar topluluğu”olarak algılandı.     Buna sebep örgütün kullandığı dini enstrümanlar ve insanların aldandığı“yardım, hizmet, milliyetçilik” duygularıydı.     Rızai ilahi diyerek çıkılan yolda sektörleşen bir cemaat, kişisel menfaatler sağladığı hedefler ile dopinglediği mensuplarını günden güne büyüyen dinamik bir himmet çarkının dişlisi haline getirdi.     Kişisel menfaatler, bünyeye katılan kişinin aklı ve kapladığı alana bağlı olarak değişiklik arz etti.     Arzu edilen yere tayinlerin yapılması. Çalınan sorularla devlet memurluğu elde etme. Dağıtılan her kurum ve derecede müdürlük. Sendika, oda, dernek, vakıf yönetim ve başkanlığı. Yapılan işe göre araba, ev ve ilave maaş. Varsa çocukların FETÖ okullarına yerleştirilmesi. Yurt dışı gezilerde öncelik sağlama. Akademik kariyer. Siyasi kariyer. Ekonomik destekleme ile elde edilen kariyer gibi kişinin zaafları üzerine kurulu dev bir titan zinciri.     Kamudakilere kamu menfaatleri sunulurken kamuda olmayanlara da cennet vaadiyle duygusal menfaat sağlandı.     Zincirin içindemenfaat elde edenler kendilerine sunulan nimetlerin, “ayağı kaydırılan, hakkı gasp edilen” birilerinin gözyaşı ile her geçen gün zemini gevşek bataklığa dikilen bir gökdelen olduğunu görmek istemediler.     Ve sonunda gözyaşının, alınan ahların yükünü zemin tartamadı ve gökdelen yerin dibine geçti. Adeta cemaatin kıyameti koptu. Gökdelenin inşası ve çöküşüne kadar olan biten her şey ortaya saçıldı. Şimdi hesap verme zamanı ve gökdelenin içindekiler hesap vermemek için kıvırdıkça kıvırıyor, fırıldak gibi dönüyorlar.  Kimse kusura bakmasın!     Bu Vatikan projeli gökdeleni dikmekte yurt dışı istihbarat mühendisleri, Fetoş ve yanındaki mütaahhitler, örgütün evlerinden yetişen asli işçiler ve daire sahibi olmak isteyen menfaat sahipleri zulümde ortak idiler.     FETÖ çarkının içinde yer alanlar edindikleri menfaatlerle pek mutlu idiler. Keyiflerine diyecek yoktu. Bir gün hesabın ödenmesi gerektiğini düşünmeden etoburcasına yediler. Nevşehirli ile birlikte Tüm Ülkede şimdi hesap verme vakti.  Ağlattınız, ağlayacaksınız. Size acımak yok!
Ağlattınız, ağlayacaksınız. Size acımak yok!

FETÖ ile mücadele de karşınıza iki tür insan çıkıyor. 

 

Kullananlar ve kullanılanlar.
Uyanıklar ve kullanışlılar.

 


Cemaat mensubu olanlar ve cemaatten geçinenler.
Kripto Ermeniler ve ittihatçı soytarılar.
Etoburlar ile vejeteryanlar.
Azmettirenler ve azmedenler.
Hainler ve ihanete alet olanlar.
Müslümanlar ve gayri müslimler.
Müttaki görünümlü şarlatanlar ve samimi Müslümanlar.

 



İlahiyat mezunu din adamları ve din adamı olmayan meslek mensupları.



Fetullahçı Terör Örgütü sağından soluna, AlevisindenSünnisine, Müslümanından gavuruna, dürüstünden üç kağıtçısına, kıdemlisinden kıdemsizine, iş adamından dağdaki çobanına varıncaya kadar her alanda söz sahibi insanları kendine çekmeyi başarmış, CIA-MOSSAD ve envai çeşit istihbarat örgütünün destekliği, çağın en geniş Vatikan merkezli misyoner teşkilatı.
 

 


Açığa ve gözaltına alınanlardan hizmetiyle gurur duyanlar olduğu kadar “Suçum yoktu. Ben FETÖ’cü değilim” diye sızlananlarda az değil. 

 


Görüntüde haklı ile haksızın bu kadar iç içe geçtiği bir yapı belki de dünyada bir ilk.
 

 


FETÖ, terör örgütü ama 15 Temmuz darbe girişimine kadar PKK ve DHKP-C gibi zihinlerde şiddet çağrışımı yapmaması yönüyle terör kapsamında algılamakta milletin zorlandığı bir örgüt.
 

 


17-25 Aralık’tan sonra terör kapsamına alınmakla birlikte FETÖ ve destekçisi medyanın algı operasyonları ile “iktidarın hırsızlığına göz yummadığı için devletin hışmına uğrayan mazlumlar topluluğu”olarak algılandı.
 

 


Buna sebep örgütün kullandığı dini enstrümanlar ve insanların aldandığı“yardım, hizmet, milliyetçilik” duygularıydı.
 

 


Rızai ilahi diyerek çıkılan yolda sektörleşen bir cemaat, kişisel menfaatler sağladığı hedefler ile dopinglediği mensuplarını günden güne büyüyen dinamik bir himmet çarkının dişlisi haline getirdi.
 

 


Kişisel menfaatler, bünyeye katılan kişinin aklı ve kapladığı alana bağlı olarak değişiklik arz etti.
 

 


Arzu edilen yere tayinlerin yapılması. Çalınan sorularla devlet memurluğu elde etme. Dağıtılan her kurum ve derecede müdürlük. Sendika, oda, dernek, vakıf yönetim ve başkanlığı. Yapılan işe göre araba, ev ve ilave maaş. Varsa çocukların FETÖ okullarına yerleştirilmesi. Yurt dışı gezilerde öncelik sağlama. Akademik kariyer. Siyasi kariyer. Ekonomik destekleme ile elde edilen kariyer gibi kişinin zaafları üzerine kurulu dev bir titan zinciri.
 

 


Kamudakilere kamu menfaatleri sunulurken kamuda olmayanlara da cennet vaadiyle duygusal menfaat sağlandı.
 

 


Zincirin içindemenfaat elde edenler kendilerine sunulan nimetlerin, “ayağı kaydırılan, hakkı gasp edilen” birilerinin gözyaşı ile her geçen gün zemini gevşek bataklığa dikilen bir gökdelen olduğunu görmek istemediler.
 

 


Ve sonunda gözyaşının, alınan ahların yükünü zemin tartamadı ve gökdelen yerin dibine geçti. Adeta cemaatin kıyameti koptu. Gökdelenin inşası ve çöküşüne kadar olan biten her şey ortaya saçıldı.

Şimdi hesap verme zamanı ve gökdelenin içindekiler hesap vermemek için kıvırdıkça kıvırıyor, fırıldak gibi dönüyorlar. 
Kimse kusura bakmasın!
 

 


Bu Vatikan projeli gökdeleni dikmekte yurt dışı istihbarat mühendisleri, Fetoş ve yanındaki mütaahhitler, örgütün evlerinden yetişen asli işçiler ve daire sahibi olmak isteyen menfaat sahipleri zulümde ortak idiler.
 

 


FETÖ çarkının içinde yer alanlar edindikleri menfaatlerle pek mutlu idiler. Keyiflerine diyecek yoktu. Bir gün hesabın ödenmesi gerektiğini düşünmeden etoburcasına yediler.

Nevşehirli ile birlikte Tüm Ülkede şimdi hesap verme vakti. 

Ağlattınız, ağlayacaksınız. Size acımak yok!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lalehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.