Başkan Geylan, ‘Rektörler tüm üniversite çalışanlarının demokratik iradesiyle seçilsin’
Sayın vurgusuna dikkat çeken Geylan, “İşte tam bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği şekilde yönetimde liyakatin hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bunun da yolu üniversite çalışanlarının iradesi ile yürütülecek olan bir rektör seçim usulüdür” dedi.
Akademik yeterlilik sağlamış tüm akademisyenlerimize kontenjan sınırı olmaksızın doçentlik ya da profesörlük kadrosu tahsis edilmesidir.
Akademik kadro tahsisinde yaşanan sorunlara vurgu yapan Geylan, kadro tahsisinin adeta üniversite yönetimlerinin ulufe aracı haline getirildiğini söyledi. Bu durumun kabul edilemeyeceğini ifade eden Geylan, “Akademik yeterlilik sağlamış her bir akademisyenimizin artık kontenjan, kota, kadro sıkıntısı yaşamaması gerekir. Şartları sağlamış olan er bir akademisyene doçentlik kadrosu da, profesörlük kadrosu da verilmelidir. Burada tek kriter, bilimsel ve akademik olarak yeterlilik olmalıdır. Başka kritere gerek yoktur! Bu noktada Türk Eğitim-Sen’in talebi, akademik yeterlilik sağlamış tüm akademisyenlerimize kontenjan sınırı olmaksızın doçentlik ya da profesörlük kadrosu tahsis edilmesidir” dedi.
50/d statüsünde görev yapan akademisyenlerimizin mutlaka iş güvencesi sağlanmalıdır.
50/d statüsünde görev yapan araştırma görevlilerinin gelecek kaygısı taşıdığını söyleyen Geylan, “Bu arkadaşlarımız henüz akademik hayatlarının başında gelecek kaygısı ile görev yapıyorlar. Doktoralarını tamamlıyorlar ama sonrası ne olacak belli değil. Ekmek kaygısı, iş kaygısı yaşayan genç bir akademisyenden nasıl bir bilimsel üretim bekliyoruz ki? 50/d statüsünde görev yapan akademisyenlerimizin mutlaka iş güvencesi sağlanmalıdır” diye konuştu.
İdari personelin tayin sorunu çözülmelidir.
Üniversite idari personelinin de çok ciddi sıkıntıları bulunduğunu söyleyen Geylan, “İdari personelin eş durumundan mazeret tayin hakkı dahi bulunmamaktadır. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ı ziyaretimde kendisine sunduğum kapsamlı raporda tayin sorununa özellikle vurgu yapmıştım. Bütün üniversitelerde uygulama birliğini sağlayacak bir tayin nakil yönetmeliğinin çıkarılmasını talep ettik. Bu olmuyor ise eş durumundan tayin hakkı verin, bu da olmuyor ise becayiş hakkı verin, muvafakat zorunluğunu kaldırın dedik. Örneğin; Nevşehir Üniversitesinde çalışıyorsunuz Yozgat'ta Üniversitesi’ne tayin istediniz. Ama rektör ‘muvafakat’ vermiyor. Bari muvafakat zorunluluğunu kaldırın.
Şunu da ifade edelim ki, diyelim ki bir üniversitede rektör değişiyor, Genel sekreterini, yardımcısını, daire başkanını, şube müdürünü dışarıdan getiriliyor. Bu durum yıllarca üniversiteye emek veren, üniversitenin hafızası olmuş, kurum kültürünü içselleştirmiş personele hakarettir. Üniversite yönetimlerinde kendini yetiştirmiş idari personelin önündeki engeller kaldırılmalıdır” diye konuştu.