Hacı Bektaş Veli'nin Hakk'a yürüyüşünün 754.yıldönümü anma etkinliği düzenlendi
Hacı Bektaş Veli’nin Hakk’a yürüyüşünün 754.yıldönümü anma etkinliklerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Nevşehir Valisi Ali Fidan, AK Parti milletvekilleri Emre Çalışkan, Süleyman Özgün, MHP Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, kaymakamlar, ilçe ve belde belediye başkanları, siyasiler ve vatandaşlar katıldı.
Hacı Bektaş Veli anma etkinlileri Hacı Bektaş Veli türbesi ziyareti ile başlarken daha sonra ise Semah ekibi tarafından semah gösterisi yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan film ile devam etti.
Vali Fidan, “Hacı Bektaş Veli gönül insanı Anadolu erenidir”
Nevşehir Valisi Ali Fidan’ın konuşmalarıyla devam eden programda Vali Ali Fidan, Sözlerime, Hakikat Çerağını Anadolu'da yakan, gönül coğrafyamızın manevi mimarlarından Hünkâr Hacı Bektaş Veli’yi, vefatının 754. yıl dönümünde saygı ve rahmetle anarak başlamak istiyorum dedi. Vali Fidan, “Bu anlamlı gecede, Hünkâr’ın beldesi Hacıbektaş’a, güzel Nevşehir’imize hoş geldiniz diyor, sizleri bu güzide beldede ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Milletlerin toplumsal hafızalarında, ortak değerleri temsil eden, tarihi, kültürel ve dini kimlikleriyle öne çıkan şahsiyetler bulunmaktadır. Bu şahsiyetler, bir toplumun ortak hafızasını teşkil ederken, çağları aşan bir şekilde, evrensel boyutta fikir ve düşünceler ortaya koyarak çığır açmışlardır. Bu bağlamda, geriye dönüp bakıldığında; Anadolu ve çevresindeki coğrafyalarda Türk-İslam kültür ve medeniyetini kökleştiren, bu toprakların milli ve manevi zenginliğini şekillendiren Anadolu irfan geleneğinin öncülerinden biri de Hünkâr Hacı Bektaş Veli'dir. Hacı Bektaş Veli; anlam ve önemini bugün daha da iyi kavradığımız, irfanıyla tüm insanlığa yol gösteren, sevgiyi, barışı ve kardeşliği temel ilke edinen, bir arada hoşgörü içerisinde yaşamanın yollarını bizlere gösteren önemli bir gönül insanı, mutasavvıf ve Anadolu Erenidir. Hünkâr’ın temsil ettiği Anadolu irfan geleneği, yalnızca bizim topraklarımıza değil; bu toprakların ötesinde, bütün insanlığa asırlar boyunca ışık tutmuştur. Ve o ışık, bugün de bizlere yol gösterip rehberlik etmeye devam etmektedir. Hacı Bektaş Veli'nin insanı merkeze alan felsefesi; çalkantılarla sarsılan 13. yüzyıl Anadolu'sunda, toplumsal birliğin pekiştirilmesine, barış ve huzurun tesis edilip korunmasına önemli katkılar sağlamıştır. Hünkâr’ın bu düşünceleri, yüzyıllar boyunca milli birlik ve beraberliğimizin de harcı olmuştur. O’nun ocağında yetişen gönül erleri, Anadolu'dan Balkanlara, Kafkaslardan Ortadoğu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada medeniyetimizin temsilcileri ve taşıyıcıları olmuşlardır. "İncinsen de incitme" diyerek engin bir hoşgörünün kapısını aralayan; "Gelin, canlar bir olalım" diyerek bu topraklara sevgi, kardeşlik ve muhabbet tohumları eken Hünkâr Hacı Bektaş Veli'yi tanımak ve O'nun insanlığı barışa ve merhamete çağıran mesajlarını idrak etmek; başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere, tarihin tanık olduğu en ağır insani krizlerin ve soykırımların yaşandığı bugünlerde, her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda bizler de Hünkâr’ın "Bir olalım, iri olalım, diri olalım" çağrısını rehber edinerek; el ele, gönül gönüle, ortak bir geleceği Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla inşa etme ve insanlığa umut olma kararlılığımızı sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Hünkâr Hacı Bektaş Veli'yi vefatının 754. yıl dönümünde tekraren saygı ve rahmetle anıyor; programımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
Bakan Ersoy, “Hünkâr Hacı Bektâşî Veli’yi ve gönül erenlerini, anlamak ve yaşatmak zorundayız”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise konuşmasında, “Hakka yürüyüşünün 754. sene-i devriyesinde Hacı Bektâşî Veli Hazretlerini rahmetle yâd ediyor, Anadolu’nun irfan ocağı, birlik ve muhabbet kaynağı olan bu kutlu diyarda hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Bu vesileyle asırlar önce Anadolu topraklarında bilgi, sevgi ve hikmet tohumları eken hak aşıklarına Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün o hak aşıklarının ektiği tohumlar sayesinde yolumuza emin adımlarla ilerliyor, onların bize tavsiyeleriyle istikamet üzere hayatımızı sürdürüyoruz. Asırlardır bu kadim topraklarda, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” çağrısından yükselen kutlu ses, kardeşliğimizin en veciz nasihati ve hepimizin ortak vicdanı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ısrarla her ortamda hatırlattığı bu ses; barışın, sevginin, kardeşliğin sesidir. Bu toprakların köklerinde yatan bu sesi ve kültürü yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak en önemli tarihi sorumluluklarımızdan biridir. Biz, her daim bu sorumlulukla hareket etmeye, yüzyılları aşan bir derinlikten gelen bu sese kulak vermeye, kalbimizi açmaya devam edeceğiz. Hünkâr Hacı Bektâşî Veli, Anadolu’nun hamurunu mayalayan, medeniyetimizi şekillendiren bir gönül mimarıdır. Onun yolu, bir hakikat yoludur. O yol; eline, beline, diline sahip olmanın, adaletle hükmetmenin, gönülle bakmanın ve hizmetle yücelmenin yoludur. Hacı Bektâşî Veli, Horasan’dan gelen bir ışığın Anadolu’daki yankısıdır. O ışık, Mevlânâ’da aşk olmuş, Yunus’ta söz olmuş, Pir Sultan’da direniş olmuş, Şeyh Edebali’de hikmet olmuş, bugüne kadar taşınmıştır. Bu ışık, mezhep, meşrep, etnik köken ayırt etmeksizin, herkesi insanlık potasında birleştirmiştir. O’nun açtığı yolda yürümek, bir geleneği yaşatmanın çok ötesinde; ahlâkı kuşanmak, sevgiyi paylaşmak, hakkı gözetmektir. İşte bu nedenle, kadim topraklarımızda onun anısını yaşatmak bir idrak, vefa ve insanlık görevidir. Bugün, ilimle, irfanla, muhabbetle yürüdüğümüz bu yolda; farklılıklarımızı zenginlik olarak gören bir anlayışı büyütmenin zamanıdır. Bugün dünyanın içinde bulunduğu durumu hepimizi derinden üzmektedir. Bu acıların son bulması adına bize tarihi bir görev düşmektedir. İnsanlığın yaşadığı ahlaki ve siyasi krizlere, ötekileştirmelere karşı; Anadolu’da mayalanan düşünceleri dünyanın dört bir yanına ulaştırmamız gerekiyor. Biz, Mevlana’dan, Yunus’tan, Hacı Bektâşî Veli Hazretlerinden hayata sevgiyle, merhametle, adaletle ve diğergamlıkla bakmayı öğrendik. İşte bu nedenle, Hünkâr Hacı Bektâşî Veli’yi ve gönül erenlerini, anlamak ve yaşatmak zorundayız. Bizler de bu anlayışı kurumsal düzeyde daha da güçlendirmek, gençlerimizi bu değerlerle buluşturmak ve yarına daha güçlü bir miras bırakmak için çalışmalarımızı var gücümüzle yürütüyor ve yürütmeye de devam edeceğiz. Bu toprakların hakikat arayışına açılmış birer kapısı olan Cem evlerimizi hem mekânsal olarak hem de gönül ve hizmet merkezleri olarak güçlendireceğiz. Biz bu kapıları sadece açık tutmakla kalmayacak, daha da sağlamlaştıracağız. Bu kültürün taşıyıcısı olan canlarımızın taleplerine adil ve kapsayıcı çözümler geliştiriyoruz. Unutmayalım ki bu yol; sevgiyi büyütmenin, nefsi terbiye etmenin yoludur. Mazluma el uzatan, her canı aziz bilen bir yoldur. Bu yolun sahibi Hakk’tır; yolcuları ise adalet, birlik ve kardeşlik bilinciyle yürüyen canlardır. Biz bu mirası geleceğe taşıyacak projeler üretmeye, Alevi-Bektâşî kültürünü bu milletin tarihsel ve kültürel zenginliği olarak güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle sizlerle güzel bir gelişmeyi de paylaşmak istiyorum. Alevî-Bektâşî tarihinin en temel kaynaklarını ihtiva eden, yazma eser çeşitliliğiyle Bektâşîliğin hafızasının yazılı ve sözlü sürekliliğini tek blok olarak muhafaza etmesi özelliğiyle sahasının en zengin koleksiyonu olan Hacı Bektâşî Velî Dergâhı Yazma Eser Koleksiyonuyla ilgi çalışmamızı da tamamladık. 296’sı Türkçe, 110’u Arapça, 56’sı Farsça toplam 465 eserin tamamı dijitalleştirildi ve kataloğu hazırlandı. Koleksiyonda, Hacı Bektâşî Velî öğretisinin temel kaynağı kabul edilen Makâlât’ın 6 ayrı yazma nüshası bulunmaktadır. Koleksiyon 12 Ağustos’ta saat 15’te Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’nın resmî web sitesinde erişime açılıyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, bu çok kıymetli çalışmanın kültür dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum. Bu kutlu yolda birlikte yürüyen, bu kutlu mekânda muhabbetle cem olan tüm canları sevgiyle selamlıyor, Hakka yürüyüşünün 754. seneyi devriyesinde Hacı Bektâşî Veli’yi rahmetle yad ediyorum. Allah birliğimizi daim eylesin. Yolumuz açık, yüzümüz ak, gönlümüz hakka dönük olsun” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Terörsüz Türkiye, siyaset üstü bir meseledir"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle; doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisiyle 86 milyon biriz, beraberiz, kardeşiz" ifadelerini kullandı. Terörsüz Türkiye hedefinin siyaset üstü bir mesele olduğunu belirten Yılmaz, "Meclisimizde kurulan komisyonda ilk iki toplantıda iktidar ve muhalefet partilerinin oy birliği sağlandı. Bazı konular vardır ki bunları siyasetin dışına taşımak gerekir" dedi.
Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde, Hacı Bektaş-ı Veli’nin Hakk’a yürüyüşünün 754’üncü yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Bu yıl "Mayamız Birlik, Mirasımız Kardeşlik" temasıyla gerçekleştirilen etkinliklere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Nevşehir Valisi Ali Fidan, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’de birlik ve beraberliğin her zamankinden daha önemli olduğunu vurguladı. "Kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmek, iç cephemizi sağlamlaştırmak durumundayız" diyen Yılmaz, bölgede emperyalist projelere karşı en güçlü cevabın, milletin tüm kesimlerinin omuz omuza durması olduğunu söyledi. Yılmaz, "Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle; doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisiyle 86 milyon biriz, beraberiz, kardeşiz" ifadelerini kullandı. Terörsüz Türkiye hedefinin siyaset üstü bir mesele olduğunu belirten Yılmaz, "Meclisimizde kurulan komisyonda ilk iki toplantıda iktidar ve muhalefet partilerinin oy birliği sağlandı. Bazı konular vardır ki bunları siyasetin dışına taşımak gerekir" dedi.
Geçmişte toplumun önünde engel teşkil eden yasaklara da değinen Yılmaz, "Başörtüsü yasağı, Kürtçe konuşma yasağı, Alevi meselesindeki tabular kalktı. Tabularla ve yasaklarla sağlıklı bir gelecek inşa edilemez. Bugün farklılıkların saygıyla karşılandığı bir ortamda, aynı bayrak altında, aynı vatanın eşit vatandaşları olarak yaşıyoruz" diye konuştu.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın çalışmalarını anlatan Yılmaz, 60 ilde 2 bin 102 cemevinin tespit edildiğini, bakım ve onarım taleplerinin karşılandığını, deprem bölgelerinde zarar gören cemevleri için adımlar atıldığını belirtti. Ayrıca 7 ilde 13 yeni cemevi yapımı için altyapı çalışmalarının tamamlanma aşamasına geldiğini, 116 eserin günümüz Türkçesine kazandırılması için çalışmalar başlatıldığını söyledi.
Gençlere de seslenen Yılmaz, Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğretilerinin gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine dikkat çekerek, "Hepimiz Hazreti Âdem’in ve Hazreti Havva’nın torunlarıyız. Farklılıklarımız zenginliğimizdir, zaafımız değil. Görevimiz, bu anlayışı gelecek nesillere ve tüm dünyaya taşımaktır" dedi.